10 Kasım 2013 Pazar

İşe Şeytan Karışırsa

200. Gün (İşe Şeytan Karışırsa)

Bir hastane odası iki yatak ve hayatla olum arasındaki çizgide yaşamdan yana kalmaya çalışan iki kalp hastası... Yataklardan biri pencere önünde diğeri duvar dibinde… Pencere önündeki sabahtan akşama kadar pencereden dışarı bakıp seyrettiklerini duvar dibinde bir şey görmeden, aynı kaderi paylaşan bir şey görmeyen hasta arkadaşına anlatıyor!
-Bugün deniz dünden daha durgun… Rüzgâr hafif esiyor olmalı. Beyaz yelkenliler denizde belli belirsiz ilerliyorlar kuğu gibi süzülüyorlar.
-Park mı? Ha, park henüz tenha... Salıncakların ikisi dolu ikisi boş... Geçen haftaki sevgililer yine geldiler. Elleri birlerinden hiç ayrılmıyor. Şimdi erkek kızın saçlarını okşuyor, ne kadar birbirlerine yakışıyorlar.
-Erguvanlar bugün çıldırmış öyle bir çiçek açmışlar ki etraf mora boyanmış. Erikler desen keza, tepeden tırnağa beyazlar giyinmiş. İşte parkın neşesi çocuklar geldi. Ellerinde rengârenk balonlar var ah kardeşim görmelisin.

Bu böyle sürüp giderken her gördüğünü anlatıp dururken ansızın bir kalp krizi geçirir pencere kenarındaki. Duvar dibinde düğmeye bassa doktoru çağırabilir ve belki de arkadaşı kurtulabilir ama yapıyor işte şeytan karışıyor işine. Arkadaşı ölürse pencere kenarı boşalacak ve kendisi oraya geçecek. Bugüne dek kulaklarıyla duyduğunu gözleriyle görecek ve duvar dibindeki düğmeye basmaz ve arkadaşı ölür. Ertesi gün duvar dibinde olan yatağını pencere kenarına taşırlar. Beklediği an gelmiştir artık yattığı yerden pencereden dışarı bakar.
Dışarıda kapkara bir duvar işte hepsi bu kadar.

Renk Kodu: C: 0 M: 52  Y: 83 K: 0

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Ne güzel kelimeler onlar... Parmaklarınıza sağlık...